- +90 212 272 4152
- info@mahirogluhukuk.com
Mahiroğlu Hukuk Bürosu, İstanbul icra avukatı ekibiyle bireysel ve kurumsal müvekkillerimize icra ve iflas hukuku alanında kapsamlı danışmanlık sunmaktadır. Bünyemizde müvekkillerimizin alacaklarını hızla tahsil etmek veya borç uyuşmazlıklarını çözmek için ilamsız ve ilamlı icra takibi, borçlu itirazı, menfi tespit davası, haciz işlemleri, iflas davaları, konkordato süreçleri ve tasfiye işlemleri gibi tüm aşamalarda profesyonel destek verilmektedir. Hukuki süreçlerin her adımında hem Türk mevzuatına hem de uluslararası uygulamalara hâkim uzman kadromuzla çözümler üretiyoruz.
İlamlı ve ilamsız icra takibi ile başlayan icra sürecinde, alacaklının başvurusu üzerine İcra Müdürlüğü borçluya ödeme emri gönderir. Bu aşamada sürece dair bilgiler resmi tutanakla kaydedilir. Takibin başlatılmasından itibaren borçluya ödeme emri tebliğ edilir ve borçlu 7 gün içinde itiraz edebilir. Borçlu itiraz etmezse takip kesinleşir ve alacaklının haciz ve tahsilat işlemlerine devam etme imkânı doğar.
Alacaklının elinde henüz mahkeme kararı veya kesinleşmiş ilam yoksa, doğrudan belgeye (fatura, senet vb.) dayanarak ilamsız icra takibi başlatır. Bu yolda alacaklı, İcra Dairesi’ne yazılı veya sözlü başvurarak borçludan tahsil talebinde bulunur. Ödeme emri tebliğ edildikten sonra borçlu 7 gün içinde itiraz ederse takip durur. Aksi takdirde, borçlu mal varlığına haciz konulabilir. İlamsız takibin kapsamına para ve teminattan doğan alacaklar girer Örneğin bir müteahhit, tedarikçiye verdiği malın bedelini ödemediğinde, tedarikçi elindeki faturaya dayanarak ilamsız icra takibi başlatabilir. Bu işlem özellikle nakit akışı bozan durumlarda şirketlere ve ticari işletmelere likidite sağlar.
Örnek Senaryo: İstanbul’da faaliyet gösteren bir inşaat firması, tedarikçisine 50.000 TL’lik inşaat malzemesi faturası kesmiştir. Firma ödemeyi yapmadığı için tedarikçi Mahiroğlu Hukuk Bürosu ile iletişime geçer. Avukatlarımız, elindeki fatura ile ilamsız icra takibi başlatır. Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrini 7 gün içinde itiraz etmezse, büromuz borçlunun banka hesapları ve taşınmazlarına haciz işlemi talep eder.
Öte yandan alacaklının elinde önceden kesinleşmiş bir mahkeme kararı veya ilam niteliğinde belge varsa ilamlı icra yoluna başvurulur. Bu durumda borçlu, borcun varlığına itiraz edemez; sadece gecikme faizi veya hesaplama hatası gibi diğer itirazlarını İcra Mahkemesi’nde ileri sürebilir. Örneğin mahkemece kesinleşmiş bir tazminat kararı bulunan bir müvekkilimiz, bu hükmü icraya koyarak alacağını tahsil edebilir. İlamsız ve ilamlı takip arasındaki farkları anlayarak doğru yolu seçmek için bir İstanbul icra avukatı ile çalışmak önemlidir.
Hedef Kitle: Özellikle ticari işletmeler, serbest meslek sahipleri ve bireysel alacaklılar, alacaklarının tahsili için ilamsız veya ilamlı icra takibini kullanabilir. Kurumumuz, her iki tür takiple ilgili süreçlerde bilgi vererek strateji belirlemekte ve takiplerin hızlı sonuçlanmasını sağlamaktadır.
Örnek Senaryo: İstanbul’da faaliyet gösteren bir inşaat firması, tedarikçisine 50.000 TL’lik inşaat malzemesi faturası kesmiştir. Firma ödemeyi yapmadığı için tedarikçi Mahiroğlu Hukuk Bürosu ile iletişime geçer. Avukatlarımız, elindeki fatura ile ilamsız icra takibi başlatır. Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrini 7 gün içinde itiraz etmezse, büromuz borçlunun banka hesapları ve taşınmazlarına haciz işlemi talep eder.
İmzalı satış faturası, çek veya senet gibi alacağını gösterir resmi bir belge yeterlidir. Bunların aslı veya noterden onaylı suretiyle icra dairesine başvuru yapılır.
Borçlu ödeme emrini aldıktan sonra 7 gün içinde itiraz etmezse takip kesinleşir ve haciz işlemi devam eder. Geç itiraz geçersizdir ve süreci durdurmaz.
Hayır. İlamlı icrada alacaklı hâkimin kesin kararıyla hareket eder; borçlu borcun varlığına itiraz edemez
Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine 7 gün içinde yazılı olarak itiraz edebilir. İtiraz başvurusu icra dairesine yapılır veya tutanakla kayda geçirilir. İtiraz beyanı gerekçesiz yapılabilir; borçlunun borcun yanlış olduğunu, zaten ödendiğini veya zamanaşımına uğradığını öne sürmesi yaygındır. İtirazın yapılması üzerine icra takibi durur. Alacaklı, takibin devamı için itirazın iptali davası açmak zorundadır. Aksi takdirde herhangi bir haciz işlemi yapılamaz. Bu süreçte Mahiroğlu Hukuk Bürosu avukatları, borçlu veya alacaklı tarafın haklarını koruyarak gerekli davaları zamanında takip eder.
Örnek Senaryo: Bir serbest meslek erbabı, muhatap olduğu şirket tarafından düzenlenen ödeme emrine 5 gün içinde itiraz dilekçesi verir. Böylece icra takibi durur ve tazminat davasına yönlendirilir. Uzman avukatlarımız, borçlu olarak bu itirazı hukuki zeminde savunur veya alacaklı olarak borcun gerçekliği için iptal davası açar.
Hedef Kitle: Alacaklılar için, borçlunun itirazı durumunda ivedilikle hukukî yol haritası çıkarmak kritiktir. Borçlular ise itiraz hakları hakkında bilgilendirilerek en etkin savunmayı yaparız.
İtiraz dilekçesiyle doğrudan icra dairesine başvurabilir veya icra müdürünün huzurunda tutanak tutturabilir. Tebligatın alınış tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması önemlidir.
Yasal itiraz, takibi durdurarak borçluya ek savunma imkânı verir. İtirazı aşmak için alacaklı, icra mahkemesine “itirazın iptali” davası açar
Menfi tespit davası, borçlu olmadığını düşünen ve hakkında icra takibi başlatılmış veya başlatılma tehdidi bulunan kişilerin başvurduğu bir yoldur. Türk hukukunda “menfi tespit”, “borçlu olunmadığının tespiti” anlamındadır. Borçlunun gerçekte herhangi bir borcu bulunmadığını veya alacağın hukuki dayanağının geçersiz olduğunu kanıtlamak istediği durumlarda mahkemeye menfi tespit talebiyle dava açılabilir. Bu dava açıldığında belirli şartlar sağlanırsa icra takibi durur ve borçlu, dava sonucunda gerçekten borçlu olmadığına hükmedilirse aynı borç için tekrar işlem yapılamaz.
Örnek Senaryo: Bir bireysel müvekkilimize habersizce yollanmış bir icra takibi dosyası tebliğ edilir. Müvekkilimiz, borçlu olmadığını düşündüğü için büromuzla irtibata geçer. Avukatlarımızın yardımıyla menfi tespit davası açılır. Mahkeme sürecinde borcun aslında kaydedilmediği kanıtlanır ve borçluluk durumu ortadan kalkar.
Hedef Kitle: Menfi tespit, özellikle haksız takibe maruz kalan borçlular için korunma sağlar. Alacaklılar, borçlunun böyle bir dava açması halinde savunma hazırlamak durumundadır. Mahiroğlu Hukuk Bürosu olarak her iki tarafı da bilgilendiriyor ve prosedürlerde tarafların hak kaybını önlüyoruz.
İcra takibinden önce veya takibin başvurusu sırasında (ödeme emri tebliğinden itibaren) açılabilir. Borçlunun güncel bir hukuki yararı olması koşuluyla dava açıktır.
Dava kabul edilirse icra takibi durur ve “borçlu bulunmadığı” tescil edilir. Borçlu aleyhine aynı alacak için yeni bir dava veya takip yapılamaz.
İcra takibinin kesinleşmesi sonrası haciz yoluyla borç tahsili yapılır. Haciz, “borçlunun mal varlığı üzerindeki yetkilerini sınırlayan, alacaklının borcunu tahsil edebilmesine imkân tanıyan yasal bir işlem”dir. Takip kesinleştikten sonra alacaklı, İcra Dairesi’ne başvurarak borçlunun taşınır veya taşınmaz mallarına ve banka hesaplarına haciz koydurabilir. Haciz işlemi icra dairesi tarafından gerçekleştirilir ve borçluya ait borç kapatılana kadar devam eder. Taşınır mallar icradan açık artırma yoluyla satılır, taşınmazların değeri tespit edilip paraya çevrilir.
Varlık Tespiti: Borçlunun taşınmazları, araçları veya banka hesapları gibi varlıkları icra işlemleriyle araştırılır. (Örneğin, e-Devlet ve UYAP üzerinden mal bilgileri sorgulanır.)
Haciz İşlemleri: Borçlunun tespit edilen malları üzerine resmî haciz konulur. Banka hesap haczi, taşıt tescil işlemlerine haciz gibi farklı türler mevcuttur.
Satış ve Dağıtım: Haczedilen mallar veya paralar İcra Müdürlüğü tarafından paraya çevrilir ve alacaklılara dağıtılır.
Genel olarak para değerindeki mallar (taşınır araçlar, taşınmazlar, nakit ve banka hesapları) haczedilir. İcra Kanunu’nda sayılan belirli mallar (örneğin kişiye bağlı zorunlu yaşam eşyaları) haciz dışı tutulmuştur.
Takip kesinleştikten sonra alacaklı bir yıl içinde haciz talebinde bulunabilir. Bu süre içinde borçlu hacze itiraz etmediği sürece takip kesinleşmiş kabul edilir.
Borçlu, ihtiyacına binaen hukuka aykırı bir haciz ile karşılaşırsa itiraz ederek haczin kaldırılmasını talep edebilir. Bu durumda alacaklı ancak mahkemeye başvurarak haczin devamına izin alabilir.
Mahiroğlu Hukuk Bürosu, alacaklı müvekkillerine borç tahsilatı danışmanlığı hizmeti verir. Tahsilat sürecinde önceliğimiz dostane çözümler üretmektir: İhtarname gönderme, taksitlendirme ve ara buluculuk gibi yöntemlerle borçlusuyla iletişim kurarız. Bu aşamada avukatlarımız gerektiğinde ödeme planı ve uzlaşma önerileri hazırlar.
Eğer uzlaşı sağlanamazsa, icra takibi başlatılır ve borcun tahsili için yasal süreçler işletilir. Tahsilat sürecinin her aşamasında İstanbul icra avukatı olarak firmamız, müvekkillerinin haklarını titizlikle korur. İşlemin sonucunu hızlandırmak için alacakların teminatlandırılması veya ihtiyati haciz yoluna başvurularak, borçluya baskı uygulanabilir. Ayrıca uluslararası alacak talepleri için müvekkillerimize yönelik takibat stratejileri ve işbirlikçi çözümler sunuyoruz.
Uygulamalar: Ön ödemeli hizmet ve ticari alacaklar için ödeme programı oluşturma, icra takibi yönetimi, hesap blokesine itiraz süreçleri.
Hedef Kitle: Şirketler ve ticari işletmeler başta olmak üzere, borçluya erişimde güçlük yaşanan durumlarda profesyonel danışmanlık gerekir. Bireysel alacaklılar da icra takibi ve haciz süreçlerinde avukat desteği ile haklarını güvence altına alır.
Alacaklının alacağını en etkin şekilde tahsil etmesi için hukuki stratejiler geliştirilmesi ve uygulanmasıdır. İhtarname, uzlaşma, icra ve tahliye talepleri bu kapsamda ele alınır.
İcra takibine ilişkin giderler (masraf ve avukatlık ücreti) icra dairesi tarafından hesaplanır. Müvekkilimize takip masrafları ve olası sonuçlar hakkında ön bilgi vererek beklenmedik ödemelerin önüne geçiyoruz.
Ticaret yapan gerçek veya tüzel kişilerin borçları alacaklılarından fazla olduğu durumlarda iflas davası açılması zorunludur. Kanun, vadesi gelmiş borçlar ödenemediğinde tacirin iflasını istemesini öngörür; aksi halde suç sayılır. Alacaklılar da Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak borçlunun iflasını talep edebilir. Mahkeme iflas kararı verdiğinde, borçlu “müflis” sıfatı kazanır ve mal varlığı iflas masasına devredilerek tasfiye süreci başlatılır. İflas masasında toplanan mallar ve haklar, usulüne göre satılarak paraya çevrilir ve alacaklılara paylaştırılır (tasfiye işlemi).
Türkiye’de 2018’den itibaren “iflas erteleme” kurumu kaldırılmıştır. Artık ödeme güçlüğündeki borçlular, konkordato veya doğrudan iflas yoluna başvurur. İflas avukatı olarak büromuz, müflisin ve alacaklıların haklarını gözeterek iflas davası ve sonrasındaki tasfiye işlemlerini yürütür. İlgili mahkemeye başvuru, alacaklıların bildirilmesi, tasfiye memurunun tayini ve nihai ödeme planının hazırlanması süreçlerinde müvekkilimize tam destek sağlarız.
Örnek Senaryo: İstanbul’da borçlarını ödeyemeyen bir limited şirketin yönetimi, İcra ve İflas Kanunu gereği iflas erteleme yerine konkordatoya yönelir. Mahkeme iflas kararı vermese de tasfiye süreci başlar. Mahiroğlu Hukuk Bürosu iflas mahkemesinde şirketi temsil eder, iflas masasına giren varlıkları korur ve alacaklılarla uzlaşı sağlar.
Hedef Kitle: Borç yapısı ağırlaşan şirketler, alacaklılar ve tasfiye işlemleriyle malvarlıkları dağıtılacak gerçek kişiler. Takip aşamasından iflas ilanına kadar her adımda profesyonel iflas avukatlığı desteği önemlidir.
Hayır. 7101 sayılı düzenlemeyle iflas erteleme kaldırılmıştır Borçlular konkordato veya iflas yolu ile alacaklarına çözüm aramalıdır.
Mahkeme, borçlunun iflasını ilan ederek tüm malvarlığını iflas masasına aktarır. Tasfiye memuru atanır ve malvarlığı alacaklılara dağıtılır.
Konkordato, işleri bozulan ve ödeme güçlüğüne düşen ancak iyiniyetli borçluları iflastan kurtarmayı amaçlayan bir anlaşmalı iflas yöntemidir. Mahkemenin denetiminde yürütülen konkordato sürecinde; borçlu bir plan hazırlar ve alacaklılar, alacaklarının ne kadarını ne zaman alacağını belirleyen bu plana oy verir. Mahkeme, uygun gördüğü takdirde konkordato komiseri atar ve hem alacaklıların hem de borçlunun menfaatini korur. Örneğin borçlu şirket, alacaklılarla anlaşıp kalan borçlarını taksitlendirebilir (vade konkordatosu) veya bazı taşınmazlarını satarak alacaklara ödeme yapabilir.
Konkordato Başvurusu: Borçlu tüzel kişi veya alacaklı grubu, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak konkordato talebinde bulunabilir. Başvuruda mali tablolar, borç listesi ve ödeme planı yer almalıdır.
Mahkeme Süreci: Mahkeme, teminat veya plan şartlarını değerlendirerek konkordato komiseri ve güvence şartları belirler. Alacaklılar, alacaklarının en az üçte ikisi ile çoğunluğunun onayıyla plana evet derse konkordato kabul edilir.
Vade ve İndirim: Konkordato ile borçlulara ek vade sağlanabilir veya borcun belirli bir oranı indirimle kabul edilebilir. Bu esneklik, konkordato sürecinin temel avantajlarındandır.
Konkordato, iflasın yolunu tutmadan borç yapısını yeniden düzenlemek isteyen borçlulara açıktır. İflas kararı hâlâ devam eden bir sürece uygulanmaz.
Uzman bir konkordato avukatı, başvurunun hazırlanmasından başlanıp mahkeme takibine kadar tüm süreçte yol gösterir. Alacaklı listelerinin düzenlenmesi, ödeme planının hazırlanması ve komiser iletişimi bu kapsamda danışmanlık hizmetlerimiz arasındadır.
Uzmanlık ve Deneyim: Hukukun her alanında derin bilgi birikimi ve tecrübeye sahibiz.
Özelleştirilmiş Hizmet: Her müvekkilimizin ihtiyaçlarına özel çözümler sunarak, hedeflerine ulaşmalarını destekliyoruz.
Güncel Mevzuat Takibi: Sürekli değişen ticaret hukuku mevzuatını yakından takip ederek, müvekkillerimizi bilgilendiriyoruz.
Gizlilik ve Güven: Müvekkillerimizin sırlarını ve bilgilerini en üst düzeyde koruyoruz.
Bünyemizdeki uzman iflas avukatları ve konkordato avukatları, hukukî bilgi birikimi ve deneyimleriyle tüm bu süreçlerde müvekkillerine yol göstermeye hazırdır. Mahiroğlu Hukuk Bürosu olarak İstanbul’da en güncel mevzuat ve içtihatlar ışığında, borç tahsilatı, icra takibi, iflas ve konkordato çözümleri sunuyoruz. Hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi ve ücretsiz ön değerlendirme için bize her zaman ulaşabilirsiniz.
Alacak tahsili, haciz işlemleri ve borç yapılandırma süreçlerinde müvekkillerimize rehberlik ediyoruz.
Bu internet sitesinde yer alan bilgiler potansiyel avukat-müvekkil ilişkisi yaratılması amacına yönelik değildir.
© Mahiroğlu Hukuk Bürosu 2025. Tüm hakları saklıdır.
